Yalnızken Yalnız Bırakma-yanım
Senin yatağında uyumak,
...Senin
Kokunu ciğerime sarıp sarmalamak,
Sessizdi bir o kadar da her yanım,
Senindi aslında bu gece ki tüm muhafazakarlığım,
.. Üryanın ve utangaçlığım!
Aklımda hala? kalan
Senin kokuna sarılmak göz kapaklarımın kapanmasıydı adeta,
... Ve her göz kırpışım
Derin bir uykunun ölüsüydü sana oysa.
Seçtiğim tek yaşamın ikinci başlangıcıydı
Bu
Arafta yol alma..
Her nevi sevgilinin gömülmesiydi toprağa.
İşte bu gece bir nehrin eğiminde yol alması giydi
Tırmanmayı bırakıp sana akmasında..
31 Mayıs 2012 Perşembe
10 Mayıs 2012 Perşembe
ZEYTİN DALI
Diyorum o en saklı bahçenden,
Nevbaharlar getirsen bir sabah.
Ve gönlünü güle doyursan…
Gül ki; merhamettir biraz bağışla!
Yağmuru bağışlar gibi yaprağa…
Suya dokunur gibi usulca…
Bir tek zeytin dalı yetişir.
Gerisi baygın bir iğde kokusu…
Bağışla!..
Son gün uyandığımda
Günahsız bir ağaç gölgesinde
Seni görsem menekşeler içinde,
papatya yatağında.
Uyusak…
Uyanmasak…
Bağışla!..
Diyorum o en saklı bahçenden,
Nevbaharlar getirsen bir sabah.
Ve gönlünü güle doyursan…
Gül ki; merhamettir biraz bağışla!
Yağmuru bağışlar gibi yaprağa…
Suya dokunur gibi usulca…
Bir tek zeytin dalı yetişir.
Gerisi baygın bir iğde kokusu…
Bağışla!..
Son gün uyandığımda
Günahsız bir ağaç gölgesinde
Seni görsem menekşeler içinde,
papatya yatağında.
Uyusak…
Uyanmasak…
Bağışla!..
9 Mayıs 2012 Çarşamba
DÜŞ'ÜN ARKA BAHÇESİ( AY YÜZLÜ)
Bir yaz esintisinin tatlı hali sarıyor bedenimi,Soğuyan tenimde diken diken tüylerim,
İçimde ürperiyor usulca... Usul usul,
Hatıralar kuşatıyor göz bebeklerimi,
Damla damla düşüyorlar; birbir ardı ardına..
Sessizce bir isyan kopuyor içime! içten hapsoluyor..
Derin bir iç çekerek alıyorum nefeslerimi,
Sanki bırakmamacasına, körlüyorum yüreğimi..
En derinde küller köz!.. Köz göz alev oluyor,
Yağmura susamış çorak toprakların yanması gibi.
Hatıralara boğuluyorum en saklı bahçemde,
Bir zeytin dalı bekliyorum ak güvercinlerden,
Bu tufandan kurtulup geçmek istiyorum,
Nevbaharları gören Nuh'un kavmi gibi.
Kelimelerin hırçınlığını öldürüp yeniden kurmacalar yaratmak.
7 Mayıs 2012 Pazartesi
Ne badirelerden geçersin bu hayatta, hatta gün olur inenin deliğinde kılı kırk yararsın,
Gün olur fırtınalı bir denizde alabora olursun; her defasında da ufak tefek sıyrıklarla kurtulursun.
O gün gelir çatar en büyük korkular;
Küçük bir yelde savrulup ağacından kopan yaprak olur.
Bir oyana bir buyana çarparak.. solar
Kahve rengi toprağın mayası olur gibi özünde çalkalanır çalınır sın.
işte o zaman zamansız olursun,
Gün olur fırtınalı bir denizde alabora olursun; her defasında da ufak tefek sıyrıklarla kurtulursun.
O gün gelir çatar en büyük korkular;
Küçük bir yelde savrulup ağacından kopan yaprak olur.
Bir oyana bir buyana çarparak.. solar
Kahve rengi toprağın mayası olur gibi özünde çalkalanır çalınır sın.
işte o zaman zamansız olursun,
6 Mayıs 2012 Pazar
ev insanların yaşadığı özel ve kutsal bir mekandır ki her kültürde ayrı ayrı büyük bir öneme sahiptir kutsal bir mekan oluşturması da bunun en büyük göstergesi olan aileyi temsil etmesi olayıdır. evci sözcüğü de ev yapan ev kuran manasına gelmektedir bir nevi ailenin mimarıdır. yani o evi ören işçilerin bulunduğu yere verilen genel adın ifadesidir. evcil kelimelere gelince ise sözcüklerin inşasını yani yeniden kurmacalar yaratarak sözcüklerle bir mimarlık etme haline denk gelen bir manası vardır.. bilgilerinize arz ederiz sayın masalperisi - Kelimelerin hırçınlığını öldürüp yeniden kurmacalar yaratmak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)